Tarihçe

Dünyanın sayılı kültür ve medeniyetlerinden birine sahip olan Türk Milleti, uygarlıkların beşiği bir coğrafyada binlerce yıllık bir geçmişe sahiptir. Ülkemiz, sosyal ve beşerî bilimler alanında Osmanlı İmparatorluğu’ndan büyük bir miras devralmıştır. Sosyal ve beşerî bilimlere verilen önem, Cumhuriyet’in kuruluşundan sonra da sürdürülmüş; bu bağlamda büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün direktifleriyle, 1931 yılında Türk Tarih Kurumu, 1932 yılında Türk Dil Kurumu kurulmuştur. Atatürk, vefatından önce mirasının bir bölümünü bu kurumlara tahsis etmiş, böylece dil ve tarih alanında kalıcı bir bilimsel altyapının temellerini atmıştır. Her iki kurum da ulusal ve uluslararası düzeyde önemli çalışmalar gerçekleştirmiştir.

1982 Anayasası’nın 134’üncü maddesi uyarınca:

Atatürkçü düşünceyi, Atatürk ilke ve inkılâplarını, Türk kültürünü, Türk tarihini ve Türk dilini bilimsel yoldan araştırmak, tanıtmak ve yaymak ve yayınlar yapmak amacıyla; Atatürk’ün manevi himayelerinde, Cumhurbaşkanının gözetim ve desteğinde, Başbakanlığa bağlı; Atatürk Araştırma Merkezi, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu ve Atatürk Kültür Merkezinden oluşan, kamu tüzel kişiliğine sahip ‘Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu’ kurulur.

Bu doğrultuda, 2876 sayılı Kanun ile mülga Başbakanlığa bağlı olarak, kamu tüzel kişiliğine sahip Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, 17 Ağustos 1983 tarihinde bünyesinde Atatürk Araştırma Merkezi, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu ve Atatürk Kültür Merkezi olacak şekilde kurulmuş ve kuruluşuna dâhil kurumlar üzerindeki yetkiler belirlenmiştir.

Kurumların bilimsel faaliyetlerinin daha etkin yürütülebilmesi amacıyla, 2011 yılında 664 sayılı Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname çıkarılmıştır. Yüksek Danışma Kurulu, Yönetim Kurulu, Başkanlık, İki Başkan Yardımcılığı, Hukuk Müşavirliği, Bilimsel Çalışmalar Koordinasyon Dairesi Başkanlığı, İnsan Kaynakları ve Destek Hizmetleri Dairesi Başkanlığı, Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığından oluşan Yüksek Kurum, bünyesinde yer alan kurumların bilim kurulları, Haberleşme üyelikleri, Şeref üyelikleri ve alt komisyonlarının oluşturulması ve kurumlara verilen bilimsel çalışma imkânları sayesinde akademik bir yapıya kavuşturulmuştur.

Bilim Kurullarında, alanında uzman 150’den fazla akademisyen görev almakta, Kurullar ve alt komisyonlar Yüksek Kurum bünyesindeki bilimsel faaliyetleri yönlendirmekte; ayrıca dil, tarih ve kültür politikalarına katkı sağlamaktadır.

Atatürk’ün vizyonunu, “Yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesiyle birleştirerek barış ve dostluk ideallerine hizmet eden Atatürk Uluslararası Barış Ödülü, gerçek ve tüzel kişilere verilen Devlet ödülü niteliğinde olup Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu tarafından verilmektedir. Ödül, 664 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 27’nci maddesi uyarınca hazırlanan Atatürk Uluslararası Barış Ödülü Yönetmeliği hükümlerine göre düzenlenmekte ve sonu (0) ve (5) ile biten yıllarda takdim edilmektedir.

Ayrıca Yüksek Kurum tarafından, her yıl 10 Kasım’da Cumhurbaşkanlığı makamının himayelerinde düzenlenen Atatürk’ü Anma Töreni gerçekleştirilmektedir.

16 Nisan 2017 tarihli Anayasa Değişikliği Halkoylaması ile Anayasa’nın 134. maddesinde yapılan değişiklik sonucunda, “Başbakanlığa bağlı” ibaresi “Cumhurbaşkanının görevlendireceği bakana bağlı” şeklinde değiştirilmiştir. 15 Temmuz 2018 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan 2018/1 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Kültür ve Turizm Bakanlığıyla ilgilendirilmiştir.

Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu; bünyesindeki Atatürk Araştırma Merkezi, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu ve Atatürk Kültür Merkezi 2024 yılının Temmuz-Ekim aylarında bir yıldız projesi olan yeni yerleşkeye taşınarak, her kurum yıldızın bir koluna yerleşmiş ve bir arada hizmet etmeye başlamıştır. 10 Kasım 2024 tarihinde, Atatürk’ü Anma Programı ve yeni yerleşkenin açılış töreni, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve üst düzey devlet ricalinin katılımıyla gerçekleştirilmiştir.

Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Atatürk’ün çağdaş uygarlık hedefini gerçekleştirme yönündeki çalışmalarını bütüncül bir anlayışla sürdürmektedir.