YÜKSEK KURUM TARAFINDAN 10 KASIM ATATÜRK’Ü ANMA TÖRENİ DÜZENLENDİ
Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete intikalinin 87. yıl dönümü münasebetiyle Kurumumuz tarafından Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleri, Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy, Bakanlar ve devlet erkânının katılımı ile Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu yeni yerleşkesinde, 10 Kasım Atatürk’ü Anma Töreni düzenlendi.
Törene, saygı duruşu ve İstiklâl Marşı’nın okunması ile başlandı. Ardından Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) Başkanlığı tarafından, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün doğduğu ve çocukluk yıllarını geçirdiği Selanik Atatürk Evi’ne yönelik hazırlanan video gösterimi gerçekleştirildi.
Törenin protokol konuşmaları, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Mehmet Nuri Ersoy ve Yüksek Kurum Başkanımız Sayın BE Prof. Dr. Derya Örs tarafından yapıldı.
Törende konuşan Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, Cumhuriyetin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, vefatının 87’nci seneyi devriyesinde saygıyla andı, milletin şeref nişanesi olan İstiklal Harbi’ni sevk ve idare ederek yeni devleti kuran Gazi Meclis’in tüm üyelerini şükranla yad etti.
Erdoğan, Malazgirt Zaferi’nden İstanbul’un Fethi’ne, Çanakkale Destanı’ndan 15 Temmuz direnişine kadar bin yıllık tarih boyunca can veren şehitlere rahmet diledi, gazilere minnet duygularını iletti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyetin ilanından bugüne kadar 102 yıldır ülkenin gelişmesi, kalkınması, büyümesi için ter döken herkese teşekkür etti.
Geçen yıl yeni yerleşkesine taşınan Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumunun, bünyesindeki dört köklü müesseseyle çalışmalarını başarıyla devam ettirdiğini belirten Erdoğan, gerek yurt içinde gerekse uluslararası düzeyde yürüttüğü akademik faaliyetlerle hem kültür hem de dil ve tarih açısından çok kıymetli işlere imza attığını söyledi.
Erdoğan, Türkçenin korunması ve geliştirilmesinde daha atılgan bir gündemle hareket edilmesinde bu bakımdan büyük fayda gördüğünü belirterek, hizmetlerinden ötürü Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı BE Prof. Dr. Derya Örs’ün şahsında Kurumun her bir mensubunu tebrik etti. Erdoğan, ülke ve millet için yaptıkları hayırlı işlerde kendilerine destek olmayı bundan sonra da aynı şekilde sürdüreceklerini söyledi.
Devletin ilk Cumhurbaşkanı, İstiklal Harbi’nin Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, zorluklarla ve engellerle dolu bir mücadelenin ardından bağımsız, modern ve yeni Türkiye’nin temellerini attığını hatırlatan Erdoğan, Atatürk’ün harp sahalarında kazanılan askeri başarılarına olduğu gibi yeni devletin birçok alandaki dönüşümüne de liderlik ettiğini vurguladı.
Erdoğan, sözlerini vefatının 87. yılında Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü bir kez daha saygıyla anarak, kanları ve canlarıyla Anadolu’yu vatan kılan şehit ve gazilerin tamamını rahmetle yad ederek tamamladı.
Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy yaptığı konuşmada, 10 Kasım’ın yalnızca bir anma günü olmadığını vurgulayarak, “Atatürk’ün fikirlerine ve bizlere bıraktığı eşsiz mirasa bağlılığımızı bir kez daha ifade ediyoruz” dedi.
Atatürk’ü “milletin kaderini değiştiren komutan ve vizyoner lider” olarak nitelendiren Ersoy, Kurtuluş Savaşı’nın imkânsız koşullarda zaferle sonuçlanmasının ardından çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığını hatırlattı. Ersoy, “Tarihin en zor günlerinde umutsuzluğu direnişe, direnişi zafere dönüştüren inançla bir milletin kaderini değiştiren lideri 87 yıl önce ebediyete uğurlamanın hüznünü yaşıyoruz” ifadelerini kullandı. Ersoy konuşmasının devamında, Atatürk’ün doğduğu Selanik’teki Atatürk Evi’nin kapsamlı bir restorasyon sürecinin ardından yeniden ziyarete açıldığını da duyurdu. Restorasyonun, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) tarafından yürütüldüğünü belirten Ersoy, açılışın bir gün önce gerçekleştirildiğini söyledi.
Konuşmasını, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı, minnet ve rahmetle anıyorum” sözleriyle tamamlayan Bakan, Atatürk’ün fikirleri, bugün ve gelecekte yolumuzu aydınlatmaya devam ediyor” dedi.
BE Prof. Dr. Derya Örs, konuşmasında Cumhuriyet’in yalnızca bir yönetim biçimi olmadığını, aynı zamanda köklü bir zihniyet devrimi olduğunu vurguladı.
“Cumhuriyet, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesillerin teminatıdır” diyen Örs, Atatürk’ün en büyük mirasının halk iradesini esas alan, özgürlük ile sorumluluğu birlikte taşıyan demokratik bir devlet yapısı olduğunu belirtti.
Cumhuriyet’in 102 yıl içinde ulaşmış olduğu kazanımlara dikkat çeken Örs, Türkiye’nin eğitimden savunma sanayiine, diplomasiden kültüre kadar birçok alanda küresel ölçekte söz sahibi bir ülke hâline geldiğini ifade etti.
Konuşmanın bir diğer önemli başlığı, Atatürk Uluslararası Barış Ödülü oldu. Örs, 2025 yılı ödülünün Cumhurbaşkanı tarafından Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres’e verileceğinin ilan edildiğini hatırlatarak Guterres’i, dünya barışına sunduğu katkılar nedeniyle tebrik etti.
Örs konuşmasını, Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında daha özgür, daha adil ve daha müreffeh bir Türkiye inşa etmenin ortak sorumluluk olduğunu belirterek tamamladı.
YÜKSEK KURUM BAŞKANI BE PROF. DR. DERYA ÖRS’ÜN KONUŞMA METNİ


